GİH-TİH ve YİH ÇALIŞANLARINA NİÇİN EK-DERS VERİLMELİDİR ?

Sendikamız Genel Sekreteri S.Burçin POYRAZ Milli Eğitim Bakanlığında görevli eğitim çalışanlarına en alt kademesinden en üst kademesine kadar   Niçin EK-DERS ücretinin verilmesi gerektiğini basın açıkladı.

Teç-Sen Genel Sekreteri Salih Burçin POYRAZ 03/08/2007 tarihinde yaptığı basın açıklamasında Ek dersin tüm eğitim çalışanlarına verilmesinin kaçınılmaz bir son olduğunu vurguladı ve 22 Temmuz Genel Seçimlerinden sonra oluşacak yeni hükümetin milli eğitim bakanlığında görevli personel arasında oluşan ayrımcılığa bir an önce son verecek uygulamaları başlatması gerektiğinin altını çizdi. Ve açıklamasına şöyle devam etti. 

Milli Eğitim Bakanlığında görevli öğretmenlerimize ek-ders ücreti verildiği herkesçe bilinmektedir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı  merkez ve taşra teşkilatında  görevli toplam 37 kadroya da,  ilgili mevzuat hükümleri ile tespit edilen inceleme, araştırma, planlama, programlama, yönetim, denetim, eğitim ve öğretim gibi görevlerde çalışan personele de ek ders ücreti verilmektedir.  

Yine 16/12/2006 tarihli ve 26378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici Ve Öğretmenlerinin Ders Ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar ile ek ders ücreti alacak kadrolara talim ve terbiye kurulu uzmanı, eğitim uzmanı, malî hizmetler uzmanı, savunma ve sivil savunma uzmanı, uzman, tesis müdürü, raportörler de eklenmiştir. Bu gelişme eğitim çalışanları içersinde mutlulukla karşılanmıştır.  

Ancak; yapılan bu uygulama Milli Eğitim Bakanlığında fiilen ders görevi yapmayan toplamda 37 adet kadroya ek ders ücreti verirken, saysak iki elin parmağını geçmeyen kadrolarda görevli eğitim çalışanlarını yok saymaya, görmezden gelmeye devam ediyor. 

600.000’i aþkýn eðitim ordusu çalýþaný içersinde, sayýlarý 127.000 civarýnda olan g.i.h, y.h. ve t.h sýnýfýnda çalýþan bazý kadrolar (hizmetli, memur, aþçý, bekçi, sayman, kaloriferci vs.) sanki eðitim zincirinin bir halkasý deðilmiþler gibi görmezden geliniyor, kurum içi sosyal adalet yok sayýlýp eðitim çalýþanlarý içersinde ayrýmcýlýk hissi uyanmasýna neden oluyor. 

Ayrýca; kamu kurumlarýnda çalýþan personel arasýndaki ücret adaletsizliði giderek kapanmaz uçurumlar boyutuna ulaþmakta, anayasamýzýn eþit iþe eþit ücret hükmü de ayaklar altýna alýnmaya devam etmektedir Bu ücret adaletsizliði personel sýkýntýsý hat safhada olan Milli Eðitim Bakanlýðý’ný da olumsuz etkilemektedir. 

Þöyle ki; ücret farký, görevde yükselme olanaklarý ve sosyal haklarý daha fazla olan diðer kurumlara milli eðitim bakanlýðý’ndan adeta bir kaçýþ olmakta bu durum, yetersiz personel sayýsýný daha da iþin içinden çýkýlmaz bir boyuta sürüklemekte, geride kalan personele de iþ yükü olarak geri dönmektedir. 

Bugün gelinen noktada ikili eðitim yapýlan okullarda görevli personelin günde asgari 12 saat ve üzeri çalýþma yapmalarýna raðmen ne diðer kurumlarda fazla çalýþma karþýlýðýnda ödenen mesai ücretini, nede milli eðitim bakanlýðý personeline verilen ek ders ücretini alamadýklarý için eðitim çalýþanlarýnýn fazla çalýþma ücretleri bakanlýkça gasp edilmekte, eðitim çalýþaný fazla iþ yükü altýnda adeta bir köle gibi ezilmektedir.  

Eðitim çalýþaný tarafýndan bu durumun devam etmesi artýk kabul edilemez bir duruma gelmiþtir. Ýþ baþýna gelecek yeni hükümetin ve bakanýnýn ivedilikle bu konuyu çözüme ulaþtýrmasý gerekmektedir. Aksi taktirde eðitim çalýþanýnýn içersinde bulunduðu ekonomik dar boðaz eðitim çalýþanlarý içersinde infiallere neden olacak ve eðitim sistemi ve çarklarýnýn dönmesi imkansýzlaþacaktýr. 

Hükümetiyle, muhalefetiyle 22 Temmuz sonrasý oluþan meclise, bu konunun çözümü noktasýnda büyük bir görev düþmektedir. Artýk bu haksýzlýða birilerinin dur deme zamaný geldi ve geçti. Önümüzdeki sürecin eðitim çalýþanýna ve tüm milletimize esenlikler getirmesi dileðiyle kamuoyuna saygýyla duyurulur.

+