1 YILDA %46 BÜYÜDÜK. TEŞEKKÜRLER TEŞEKKÜRLER..

GÜVENİNİZE LAYIK OLACAĞIZ....

Türkiye geneli eğitim hizmetleri iş kolunda bir çığır açan Tüm Eğitim çalışanları Sendikası hem teşkilatlanma biçimi, hem de özverili çalışma biçimiyle eğitim çalışanlarının gönüllerinde taht kurmuştur.

2007 yılı mayıs resmi rakamlarında 3053 olan üye sayımız, 2008 mayıs resmi rakamlarında 4.460 olarak açıklanmıştır. Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası yıllık %46 büyüme oranı  ile Türkiyenin en fazla büyüyen ikinci sendikası haline gelmiştir.

Tüm Teşkilatlarımıza ve benim evim Teç-Sen'dir diyen tüm eğitim çalışanları kardeşlerimize teşekkür eder, şükranlarımızı sunarız. 

FIRTINALI HAVADA DALGALARLA BOĞUŞAN GEMİDEN KAÇAN FARELERİN ÇIĞLIKLARI DUYDUNUZ MU ?

Daha dün gibi 2006 yılının ikinci yarısı harıl harıl çalışıyoruz. Polyanacılık oynamayı bırakalı çok olmuş. Hesap kitap yapmıyoruz. Hedef belirlemişiz yola devam diyoruz. Yoldan dönenler oluyor biz durmuyoruz. Baskılar artıyor süreriz tehditleri geliyor, aldırmıyoruz. Söz verdik bi kere dönmek yok diyoruz. Tarih açıklamışız 16 haziranda sendikamızı kuruyoruz diye... Yoruluyoruz. Terliyoruz... bi koşturmaca, bi heyecan var yüreğimizde.. hiçbirimiz sendikacılık nedir bilmiyoruz. Hiçbirimiz yöneticilik nedir bilmiyoruz. Bildiğimiz bi şey varsa oda birbirimize sarılıp, kenetlenebilirsek yapamayacağımız sivil toplum hareketi, alamayacağımız hak yoktur...

Hedeflerimiz belli milli eğitim bakanlığında görev yapan kadrolarımızın (Genel idari hizmetler, yardımcı hizmetler, teknik hizmetler) sorunlarını en yüksek sesle söylemek ve sorunların çözülmesini sağlamak...

Geminin inşaasına ORDU ilinde başlıyoruz. 16 haziran günü tüm mürettabatla birlikte gemiyi asıl yeri olan denize indiriyoruz... Hedef Ankara tam yol ileri...

Yönümüz ve rotamız belli hırçın dalgalara doğru ilerliyoruz, hırçın dalgaları geçmek için herkes çok azimli çalışıyor, üzerine düşen görevi layıkıyla başarıyor. fareler tedirgin kaçsak mı? kaçmasak mı? Gemi ve mürettebat hırçın dalgaları geçmek için boğuşurken fareler çığlık atmaya başlıyor? Sesleri ürkütüyor ve korkutuyor mürettebatı... öyle böyle çığlık değil, hiçbir yarası olmayan geminin her yeri yaralıymış gibi gemi batıyormuş gibi felaket tellağı yapar gibi çığlık atıyorlar...

Farelerin sesi kulakları çınlatıyor ve sadece farelerin sesi duyuluyor. çünkü mürettabat gemiyi fırtınadan ve dalgalardan korumak için can havliyle çalışıyor...  Gemide en ufak bir hasar yok.. rotasında yol alıyor.. farelerin sesiyle korkan bazı mürettebatlar ve fareler gemiden birer birer ayrılmaya başlıyor.. bizde de kaçanlara atılan alaycı bir gülümseme... zor bi hal dalgaları geçen Gemide en ufak bir hasar yok.. mürettebat yorgun ama gururlu... Gemiyi farelerden önce terkedenlerinde olduğu konuşuluyor mürettebatlar arasında... daha ilk dalgada ve fırtınada farelerle birlikte kaçanların asıl amacının Gemiyi sağ salim ankaraya götürmek olmadığı anlaşılıyor... Düşününce doğru tabiki ankaraya deniz yoluyla ulaşmak imkasızdır. Tıbki Fatih Sultan Mehmet Han'ın gemileri karadan götürebileceğine kimsenin ihtimal vermediği gibi...

Yıl 2008 haziranın 28'ci günü.. Denizde geçen fırtınalara ve dalgaların şiddetine rağmen Teç-Sen gemisi sağ salim Ankara iline demir atıyor... kaptanlar ve mürettebatlar hep birlikte bu mutluluğun gururunu yaşıyorlar... yola çıkalı nerdeyse tam 2 yıl olmuş... Ankara'da bizi ne olursa olsun bekleyeceğini söyleyenler limanda yoklar.. Farelerin ve kaçan mürettebatın seslerini duymuş olacaklarki. Gemi yerine filika yapmaya çoktan başlamışlar.. bizde yine alaycı bir gülümseme... zannediyorlarki filikalarla hırçın dalgaları geçebilecekler, zannediyorlarki ilk fırtınada kaçan fareler ve mürettebatla hedeflerine ulaşabilecekler...

Limana demir atmanın mutluluğunu yaşarken, gemiden kaçan fareler ve mürettebatlar gemiyi ankaraya sağ salim nasıl getirdiniz sorusunu sormak yerine, fırtına öncesi mürettebat sayısınız şu kadardı.. şimdi şu kadar kalmışsınız diyorlar? asıl sordukları soru şu... siz ölmeliydiniz. Neden ölmediniz.. bizde yine alaycı bir gülümseme...

Evet bizler ölmedik, hatta en ufak yara bile almadık. Öğrendiklerimizin başında bundan sonra sefere çıkarken gemimize fareleri ve fare gibi korkak mürettebatları almayacağımızdır... Teç-Sen gemisinin yeni görevi kazanımlardır...

Kendine güvenen, ilk fırsatta kaçmayacak, omuz omuza mücadele edecek ve biz olgusundan ayrılmayacak kocaman yürekli mürettebatlar aranıyor...

Saygılarımla...

Ümit DEMİREL

Kaptanınız...

+